Süryani Ortodoks Cemaati’nin İstanbul’a gelişi iki göç dalgası
şeklinde olmuştur. Birincisi, 1830 yılından başlayarak Cumhuriyetin kuruluşuna kadar
devam eder. Süryaniler bu süre içerisinde Simhor, Bitlis,Diyarbakır ve Elazığ başta
olmak üzere doğunun çeşitli yörelerinden gelip İstanbul’a yerleşirler. İkinci göç
dalgası ise 1950 yılından itibaren günümüze kadar süre gelir.
Bu göç
genelde Güneydoğu bölgesinden, Mardin, Midyat "Turabdin", İdil, Nusaybin
ve civar köylerinden olmuştur. İstanbul’a yerleşen ilk Süryaniler, ibadetlerini
yapabilmek ve yanlarına gelen ruhanileri barındırabilmek amacıyla, Tarlabaşı semtinde
ahşaptan yapılmış oldukça küçük bir ev satın alırlar.
1844 yılında Patrik
Mor Iğnatios II. Yakup cemaatini ziyaret etmek amacıyla İstanbul’a geldiğinde, önceden
alınan bu evi kiliseye çevirmeyi düşünür. Bu nedenle Sultan Abdülmecid’e müracaat
eder. Bunun üzerine Sultan, ahşaptan yapılmış evi kiliseye çevirmek üzere, inşaatını
yapabilmeleri için Süryaniler’e ferman verir.
Böylece Kilise’nin inşaatı
yapılır ve Meryemana adı altında ibadethane olarak kullanılmaya başlanılır. Ahşaptan
yapılan bu kilise 1870 yılında Beyoğlu’nda çıkan büyük yangında kül olur. 1880 yılında
tekrar inşa edilir. Ancak bu sefer kargirden yapılır.
İkinci göç dalgasıyla
birlikte, İstanbul’da yaşayan Süryani Ortodoks nüfusu da artmaya başlar. Mevcut
kilise yetersiz kalır. Bundan dolayı kilise bitişiğindeki bina satın alınarak kilisenin
büyütülmesine karar verilir.1961 yılında Abdulnur Aydıner’in başkanlığındaki Vakıf
Yönetim Kurulu büyük bir gayretin içine girer. Gerekli yasal izinler alınır, sonra
Mardin’den yapı taşlarıyla, taş yontmacılığı ve oymacılığında hünerli ustalar (Sait
Mimarbaşı, İskender Aktaş ve Lole Ertaş) getirilir.
Kilise tekrar büyütülerek
yapımına başlanılır. İki yıl süren titiz bir çalışma neticesinde bugünkü görünen
hali ile bitirilir. Nihayetinde 3 Kasım 1963 tarihinde Patrik Mor İğnatios III.
Yakup tarafından muhteşem bir törenle, diğer Cemaatlerin Patrik’leri, Hükümet temsilcileri
ve Süryani Ortodoks Cemaatinin huzurunda takdis edilerek ibadete açılır.