KADASETLİ PATRİĞİMİZİN BÜYÜK ORUÇUN BAŞLANGICINDA YAYINLADIKLARI MENŞUR (FRİSO FATERYARHOYO) - 07 MART 2022
ܒܫܡ ܐܝܬܝܐ ܡܬܘܡܝܐ ܐܠܨܝ ܐܝܬܘܬܐ ܕܟܠ ܐܚܝܕ
ܐܝܓܢܐܛܝܘܣ ܦܛܪܝܪܟܐ ܕܟܘܪܣܝܐ ܫܠܝܚܝܐ ܕܐܢܛܝܘܟܝܐ ܘܕܟܠܗ̇ ܡܕܢܚܐ ܘܪܝܫܐ ܓܘܢܝܐ ܕܥܕܬܐ ܣܘܪܝܝܬܐ ܐܪܬܕܘܟܣܝܬܐ ܕܒܟܠܗ̇ ܬܒܝܠ
ܕܗܘ ܐܦܪܝܡ ܬܪܝܢܐ ܡ̄
Saygıdeğer kardeşlerimiz Hindistan Mafiryanı mutlu Mor Baseliyos Toma Kadmoyo ve çok değerli Metropolitler, ruhani evlatlarımız Horiepiskoposlar, Papazlar, Rahipler, Rahibeler, Diyakoslar ve Antakya Elçisel Kilisemize bağlı bölgelerdeki sevgili tüm Süryani toplumumuz, sizlere ruhsal bereketlerimizi ve hayır dualarımızı sunarız. Rabbin inayeti, Meryemana, Aziz Elçilerin önderi Mor Petrus, diğer azizlerin ve şehitlerin duaları sizinle beraber olsun. Amin.
«ܐܰܝܢܳܐ ܕܐܺܝܬ ܠܶܗ ܦܽܘܡܳܐ ܘܡܶܠܬܳܐ ܐܳܦ ܠܶܫܳܢܳܐ܆ ܚܰܝܳܒ ܢܰܘܕܶܐ ܚܠܳܦ ܒܶܪ̈ܝܳܬܳܐ ܫܰܬܺܝܩ̈ܳܬܳܐ(
)ܡܐܡܪܐ 54 ܥܠ ܬܫܒܘܚܬܐ ܕܥܕܢܐ ܕܪܡܫܐ»
“Ağzı, sözü ve dili olan, suskun yaratıklar adına şükretmeye borçludur…”
(Suruçlu Mor Yakup’un Pazar akşamı duasında övgü sunarken ile ilgili 54.şiirinin bir bölümü)
Her hususta hatırınızı soruyor ve diyoruz:
Bu sözlerle, büyük azizimiz Suruçlu Melfono Mor Yakup, insana, Tanrı’nın Adem’e emanet ettiği tüm yaratılışa sadece egemen olması için değil, aynı zamanda ona sahip çıkması ile ilgili de sorumluluğu açıklar.
Yaratılışı düşünürken, onun güzelliğini ve tüm canlılar arasında var olan uyumu görürken; yaratıcı Tanrı'yı O'nun lütfu için yüceltiriz. Mezmurda da belirtildiği gibi: “Gökler Tanrı’nın görkemini açıklamakla, Gökkubbe ellerinin eserini duyurmakta.” (Mezmurlar 19:1). Doğayı gözlemlediğimizde, yıldızlar ve gezegenlerin hareketlerinin uyumu ve aralarında hüküm süren ince düzen, birbirlerinden farklı olmalarına rağmen, her türden hayvan ve kuşların arasındaki uyuma hayretler içinde kalıyoruz. Ayrıca, tüm canlıların Tanrı’nın koyduğu doğa yasası çerçevesinde düzenli bir şekilde hareket etmeleri için de, Tanrı'nın bilgeliğini, ihtişamını ve gücünü şaşkınlık içinde izliyoruz. Çünkü, “Bozulmayacak bir kural koyarak, Onları sonsuza dek yerlerine oturttu.” der Mezmur kitabı bölüm 148 ayet 6.
Tanrı'nın gücü, O'nun tüm dünya üzerindeki otoritesinin kurulmasıyla ortaya çıkar. Böylelikle, Onun krallığı, rasyonel ve irrasyonel, canlı ve cansız tüm yaratılmış olanlara hükmeder. Elçi Pavlus bu konuyla ilgili şöyle buyurdu: “Tanrı’nın görünmeyen nitelikleri – sonsuz gücü ve Tanrılığı – dünya yaratılalı beri O’nun yaptıklarıyla anlaşılmakta, açıkça görülmektedir. Bu nedenle özürleri yoktur.” (Romalılar 1:20). Aynı şekilde peygamber Eyüp’ün kitabında, Eyüp’ün, Tanrı’nın harika işlerinin, kusursuz mucizelerin anlaması konusundaki Tanrı’nın buyruğunu okuyoruz. (Bakınız Eyüp:37:14-16).
Böylece dünya, Tanrı'nın insana ve tüm canlılara hazırladığı bir yuva haline geldi. Tanrı’nın benzeyişiyle yaratılmış olan biz insanlar, bu dünyada yaşıyor, Tanrı’nın temel özelliği olan sevgiyi de her daim göstermeye çalışıyoruz. Suruçlu Mor Yakup, bu evin yani evrenin birliğini betimleyen güzel bir şiir yazdı, şöyle ki: “Yaratıcının tüm insanlar için inşa ettiği ev, ve çok olmalarına rağmen, onları bir arada tutan dünya, üstünde bir çatısı olan evren, tümünün ışığı ve aldıkları nefesi de birdir ve aynı yaratıcıdandır. Bu evdeki her şey, Tanrı’dandır ve herkesindir. Aynı zamanda tek bir mesken ve tek bir soydandır.” (Suruçlu Mor Yakup’un Hananyo ve eşiyle ile ilgili 28.şiirinin bir bölümü).
Tanrı insanı yarattığı zaman, yeryüzündeki, gökteki ve denizlerdeki bütün canlılara egemen olma yetkisini verdi. (Yaratılış 1:26). Daha sonra bu yeri işlesin ve onu korusun istedi. (Yaratılış 2:15). Böylece insana, Tanrı'nın yaratılışına sahip çıkma sorumluluğu da vermiş oldu. Bize verilen bu sorumluluğun önemini anlamak için, Suruçlu Mor Yakup, haftalık dua ettiğimiz Şhimo kitabının Pazar akşamı duasında övgü sunduğumuz şiir metnini hatırlayalım: “Ağzı, sözü ve dili olan, suskun yaratıklar adına şükretmeye borçludur.” Bu nedenle, insan doğaya Tanrı’nın bir vekili olarak sahip çıkmaya ve her daim, Tanrı’nın ona bahşettiği bütün nimetler için, şükretmeye borçludur.
Ancak insanlar, doğaya karşı olan bu sorumlulukları konusunda her zaman sadık kalmadılar. Onların kötü seçimlerinden ve yanlış davranışlarından, “Tanrı’nın gözünde yeryüzü bozulmuş, zorbalıkla dolmuştu.” (Yaratılış 6:11). Tufan geldi, tufandan sonra Tanrı, insanlarla ve tüm dünyayla bir antlaşma yaptı.
Ancak insanın doğayı kötüye kullanması, birçok doğal felakete, büyük bir ekolojik dengesizliğe yol açan çevre kirliliğine neden oldu. Aynı şekilde bencilce insan kardeşine karşı saygısızca davranıp, dünyada var olan diğer yaratılmışları görmezden geldi. İnsanlar, kötü arzularını gidermek için, açgözlülükle doğal kaynakları tüketip, gereksinmeleri bilen ve bahşeden yüce Tanrı’ya güveneceklerine, ihtiyaçlarının ötesinde ambarlarını doldurmaya çalışıyorlar. Rabbimiz İsa Mesih, bu konuyla ilgili şöyle buyurdu: “Gökte uçan kuşlara bakın! Ne eker, ne biçer, ne de ambarlarda yiyecek biriktirirler. Göksel Babanız yine de onları doyurur. Siz onlardan çok daha değerli değil misiniz?” (Matta 6:26).
Sevgili ruhani evlatlarımız;
Kutsal oruca başlarken, yaratıcımızın büyüklüğünü ve bize emanet ettiği doğanın güzelliğini bozmadan sahip çıkıp, korumaya sizi davet ediyoruz. Aynı şekilde dünyamızı, Rabbin müjdesinin sözünü ekildiği iyi bir toprak, içinde sevginin yeşereceği bir bahçe ve yaratıcımız Tanrı’nın adını yüceltildiği kutsal bir yer olması için çalışalım. Oruç, Tanrı ile olan ilişkimizi ve bağlılığımızı güçlendirmek, bizim için sağladığı kurtuluşa saygı duymak, gizli ve açık amellerimizle, Ona şükran duygularımızı sunmak için önemli bir fırsattır. Oruç ve güzel amellerimizle beraber, içinde yaşadığımız dünyamıza ve çevremize özen gösterelim. Doğanın imkanlarını açgözlülükle kullanmaktan sakınıp, doğayı temiz tutup, doğal yaşam alanımızın restorasyonuna katkıda bulunup ve gelecek nesillerin yararına sürdürülebilir kılmak için çaba harcamalıyız. Rüzgarlara, denizlere ve her şeye gücü yeten Rabbimiz İsa Mesih’e dua edelim ki, birçok kişiyi derinden etkileyen ve birçok dostumuzu, sevdiklerimizi aramızdan alan bu korona virüsü hastalığı son bulsun ve Rabbin inayetiyle bizi kurtuluş limanına ulaştırsın. Sağlık ve mutluluk içinde hep beraber Diriliş Bayramı’nın sevincine kavuştursun.
Rab Allah, oruç, dua, tövbe ve bağışlarınızı kabul etsin. Her türlü acı ve hastalıklardan korusun. Rabbin inayeti, Meryemana, Aziz Elçilerin önderi Mor Petrus, diğer azizlerin ve şehitlerin duaları sizinle beraber olsun. Amin, Abun dbaşmayo…
1 Mart 2022
Patrikliğimizin VIII. yılında
Suriye, Şam’daki Patriklik Merkezimizde yazılmıştır.