HABERLER

KADASETLİ PATRİĞİMİZİN BÜYÜK ORUÇUN BAŞLANGICINDA YAYINLADIKLARI MENŞUR (FRİSO FATERYARHOYO) - 11 MART 2019

 

ܒܫܡ ܐܝܬܝܐ ܡܬܘܡܝܐ ܐܠܨܝ ܐܝܬܘܬܐ ܕܟܠ ܐܚܝܕ

ܐܝܓܢܐܛܝܘܣ ܦܛܪܝܪܟܐ ܕܟܘܪܣܝܐ ܫܠܝܚܝܐ ܕܐܢܛܝܘܟܝܐ ܘܕܟܠܗ̇ ܡܕܢܚܐ ܘܪܝܫܐ ܓܘܢܝܐ ܕܥܕܬܐ ܣܘܪܝܝܬܐ ܐܪܬܕܘܟܣܝܬܐ ܕܒܟܠܗ̇ ܬܒܝܠ

ܕܗܘ ܐܦܪܝܡ ܬܪܝܢܐ ܡ̄

 

Saygıdeğer kardeşlerimiz Hindistan Mafiryanı mutlu Mor Baseliyos Toma Kadmoyo ve çok değerli Metropolitler, ruhani evlatlarımız Horiepiskoposlar, Papazlar, Rahipler, Rahibeler, Diyakoslar ve Antakya Elçisel Kilisemize bağlı bölgelerdeki sevgili tüm Süryani toplumumuz, sizlere ruhsal bereketlerimizi ve hayır dualarımızı sunarız. Rabbin inayeti, Meryemana, Aziz Elçilerin önderi Mor Petrus, diğer azizlerin ve şehitlerin duaları sizinle beraber olsun. Amin.

 

“…Kim yerine getirir ve başkalarına öğretirse, Göklerin Egemenliğinde büyük sayılacak .” (Matta 5:19)

 

1: Kilise, Tanrı’nın yeni halkıdır:

 

Hatırınızı soruyor ve diyoruz;

Gelinin, kendisiyle nişan kıysın diye güveyin yolunu beklediği gibi, Kilise de dağ yamacında durmaktadır. Sina Dağı’ndan inen ve iki taş tablet üzerine yazılan Yasa’yı taşıyan ve İbrani halkını Tanrı’nın seçkin halkı olsun diye çağıran Peygamber Musa’yı hatırlıyor. Ancak bu halk çok inatçı.. (Çıkış 32:9). Musa’nın geri gelmesini beklemedi; bunun yerine, kendileri için bir tanrı olarak altından yaptıkları bir buzağı önünde tapındı ve ey İsrailliler, sizi Mısır’dan çıkaran Tanrınız budur! dedi. (Çıkış 32:4). Öte yandan Kilise, Tanrı’nın yeni halkı olup, haça gerilene tapan ve Onun gelini olmaya layık olabileceğini inanıyor: “Öyle ki, kiliseyi üzerinde leke, buruşukluk ya da buna benzer bir şey olmadan, görkemli biçimde kendine sunabilsin. Amacı kilisenin kutsal ve kusursuz olmasıdır.” (Efesliler 5:27). Orada, Mutluluklar Dağı’nda Kilise, Güvey’den ilahi öğretileri en eksiksiz halleriyle alır, çünkü O geçersiz kılmaya değil, tamamlamaya geldi. (Matta 5:17). Aynı zamanda Rab, kiliseye şöyle der: “Bu nedenle, bu buyrukların en küçüğünden birini kim çiğner ve başkalarına öyle öğretirse, Göklerin Egemenliği’nde en küçük sayılacak. Ama bu buyrukları kim yerine getirir ve başkalarına öğretirse, Göklerin Egemenli’nde büyük sayılacak.” (Matta 5:19).

 

2: Kilise, doğru inancın koruyucusudur:

 

Mesih’in bedeni ve Kutsal Ruh’un tapınağı olan Kilise, iman tevdi edicisini korumak ve onu kuşaktan kuşağa aktarmak için çabalıyor. Dirilişten sonra dağda, on bir öğrenci Rab’be tapındılar ve Ondan şu buyruğu aldılar: “Bu nedenle gidin, bütün ulusları öğrencilerim olarak yetiştirin; onları Baba, Oğul ve Kutsal Ruh’un adıyla vaftiz edin. Size buyurduğum her şeye uymayı onlara öğretin. İşte ben, dünyanın sonuna dek her an sizinle birlikteyim.” (Matta 28:19-20).

 

Onlara, Baba’dan Kutsal Ruhu yani Hakikat Ruhu’nu gönderdikten sonra, öğrenciler, müjdeyi yani İncil’i dünyanın tüm köşelerine götürdüler. Mezmur’da da denildiği gibi: “Ama sesleri yeryüzünü dolaşır, Sözleri dünyanın dört bucağına ulaşır.” (Mezmurlar 19:4). Kilise bunu, her Ayin’de Elçilerin İşleri’nin okunmasından önce söylediği şu ilahiyle sağlamlaştırmaktadır: “Tanrı’nın gönderdiği seçkin Elçiler, tüm dünyaya dağıldılar. Mesih’in Müjdesi’ni tüm uluslara ulaştırdılar. Ne mutlu Göksel Egemenliğe inananlara, dediler.”

 

Doğru öğretim yalnızca Kutsal Kilise’den alınır. Elçi Pavlus’un da açıkça ifade ettiği gibi: “İster biz, ister gökten bir melek size bildirdiğimize ters düşen bir müjde bildirirse, lanet olsun ona!” (Galatyalılar 1:8). Dahası, Mesih, öğrencilerine ve ona iman eden herkese sonuna kadar onlarla beraber olacağına güvence verdi. Elçiler, Kilisesel ve Elçisel hizmeti sürdürmek, Tanrı’nın kilisesini gütmek ve yönetmek amacıyla, kendilerine vekil olarak Episkoposlar seçtiler. Aynı zamanda, bunlara yardımcı olsunlar diye de, kahinler ve diyakoslar belirlediler.

 

3: Episkopos, Kilise’nin öğretmenidir:

 

Elçi Mor Petrus’un ardılı, Antakya Patrikliğinin üçüncü Patriği İğnatius Nurani’nin Smirina halkına yazdığı mektubun sekizinci bölümünde, Episkopos ile cemaat arasındaki ilişki çerçevesini şöyle tanımlar: “Mesih’in olduğu yerde, Evrensel Kilise’nin de orada olacağı gibi, Episkopos’un olacağı yerde, Kilise de orada olmalı. Halkla birlikte, kahinler ve diyakoslar, Episkoposla beraber olmalılar ve kilise ile ilgili yapılacak her şeyde, Episkopos’un bilgisi dahilinde olmalıdır.

 

Elçi Pavlus, Episkoposla ilgili şöyle der: “Tanrı evinin kahyası olduğuna göre, eleştirilecek yönü olmamalı… hem başkalarını sağlam öğretiyle yüreklendirmek, hem de karşı çıkanları ikna edebilmek için imanlılara öğretilen güvenilir söze sımsıkı sarılmalı.” (Titus 1:7-9). Gerçekte, Elçi Pavlus, Episkopos’un öğretisinin ve vaaz edilmesinin, gerçeği söylemediği ve kendi yaşamında deneyimlemediği sürece etkili olamayacağını iyi biliyor. Kilise öğretmeni olarak, Episkopos Mesih’i tanımalı, dirilişinin gücünü ve Onun çektiği acıyı deneyimlemelidir; bunu vaaz etmeli ve cemaatini iyi öğretmenden öğrenmesi gerektiğini söylemeli. (Filipililer 3:10). Gerçekten de Episkopos olsun kahin olsun, iyi bir yaşantısı yoksa, ne iyi bir öğretmen ne de cemaate iyi örnek olabilir. Denildiği gibi: “İyi insan yüreğindeki iyilik hazinesinden iyilik çıkarır.” (Luka 6:45).

 

Bizler, her safhadaki din adamları, doğru inancın koruyucusu, kilise öğretmenleri ve kilise evlatlarının kurtuluşu için çaba harcayan olmalıyız. Sevgiyle, sadakatle hizmet edip, zaman uygun olsun veya olmasın, Tanrı’nın sözünü müjdelemeliyiz. (II.Timoteos 4:2). Ancak şunu unutmamalıyız ki, tüm öğretimiz, inancımızdan gelse bile, Tanrı’nın kutsal ismini yücelten iyi işler ile ilişkili değilse, bize hiçbir şey kazandırmayacağını, bizi kurtarmayacağını unutmamalıyız. (Yakup 2:14-17).

 

4: Öğretim ve Hizmet:

 

Rabbimiz İsa Mesih, Kiliseye (Ruhaniler ve imanlılar)öğretmeyi ve hizmet etmeyi, Rabbe olan sevgisini ifade etmeyi ve sevgi ile çalışan O’na olan inancını açığa vurmayı çağırır. (Galatyalılar 5:6). Aslında, Kilise, Öğretmeninden öğrenir ve O’nu takip eder, çünkü O, “Bütün kent ve köyleri dolaşarak havralarda öğretiyor, göksel egemenliğin Müjdesi’ni duyuruyor, her hastalığı, her illeti iyileştiriyordu.” (Matta 9:35). Tüm sıkıntılara, zulümlere ve reddedilmelere rağmen, açık bir cevabı vardı: “Babam hala çalışmaktadır, ben de çalışıyorum.” (Yuhanna 5:17). Bu nedenle Kilise, yeryüzündeki Cennetin krallığını yaşamaya çağırıyor; Her birey, Rab’bin bir öğrencisi yani öğreten ve Yüce Tanrı’nın iradesini yerine getiren olmalı. Çünkü: “..Bu buyrukları kim yerine getirir ve başkalarına öğretirse, Göklerin Egemenliği’nde büyük sayılacak.” (Matta 5:19). Tüm kilise hizmetlerimiz, kilisenin büyümesine ve insanlar arasında Tanrı Krallığının gerçekleşmesine yol açmalıdır.

 

Sevgili evlatlarımız: bu yıl (2019), Elçilerin ardıllarından, öğretmen ve gayretli, merhum iki metropolitimiz olan, Mardin Metropoliti Mor Filüksinos Yuhanna Dölebeni ve Bağdat Metropoliti Mor Grigorius Favlus Behnam’ın (1969 – 2019) bu dünyadan ayrılışlarının ellinci yıl dönümlerini anıyoruz.

5:Elçişel çalışmanın bir örneği olan, Mor Filüksinos Yuhanna Dölebeni:

 

Mor Filüksinos Yuhanna Dölebeni, 1885’te Mardin’de doğdu. Rab’be ibadet ederek, münzeviliği kendine yaşam biçimi edinerek ve yoksulluk içinde yaşayarak manastır hayatı sürdü. Kilise’de eğitmen ve yönetici gibi birçok görevlerde bulundu. Yoksullara, yetimlere ve ihtiyaç sahiplerine özen göstermesiyle bilinmektedir. 1933 yılında, merhum Patrik Moran Mor İğnatius Efrem Barsavm tarafından, Deyrulzafaran Manastırı Müdürü ve Mardin bölgesine Patrik Vekili olarak atandı. 1947 yılında da Mardin Metropoliti olarak resmedildi. Zamanın zor şartları altında, büyük bir özveriyle, sadakat ve titizlikle Rab’bin kilisesini yönetti. Kutsallık ve doğruluk örneği haline geldi. Bilgisini merhamet ve kutsiyetle birleştiren Dölebeni’nin derlediği, çevirdiği ve yazdığı Süryanice, Arapça ve Türkçe eserlerin sayısı elliden fazladır. 1969 yılında ebediyete intikal etti.

 

6: Elçisel öğretmenin bir örneği olan, Mor Grigorius Favlus Behnam:

 

Mor Grigorius Favlus Behnam, 1916 yılında Karakuş Irak’ta doğdu. Teoloji ve felsefe okudu. 1945 yılında Musul’daki Mor Efrem İlahiyat Okulu Müdürlüğüne atandı. Eğitime çok önem verdi ve Mğalťo Dmadenĥo ve Mğalťo Dleşono Dmadenĥo olmak üzere iki dergi yayımladı. Bu dergilerde, edebiyat, felsefe, teoloji ve tarih üzerine çeşitli ve önemli makaleler yayımladı. 1951 yılında merhum Patrik Moran Mor İğnatius Efrem Barsavm tarafından, Süryani Filozofu Muşe Bar Kifo’nun Psikoloji kitabı hakkında hazırladığı tezi dolayısıyla, Ona öğretmen “Melfono” unvanını verdi. Ertesi yıl Onu, Musul Metropoliti olarak resmetti. 1959 yılında New York’taki Teoloji okulunda bir yıl boyunca eğitim aldı. Burada dini akademik kurumların yanı sıra çeşitli kütüphaneleri ziyaret etti. 1960 yılında, on üçüncü yüzyıldan itibaren metropolitlik makamın-dan yoksun kalan Bağdat Metropolitliğine tayin edilen ilk Bağdat Metropoliti unvanına sahip oldu. Tarih, Süryani Edebiyatı, Teoloji ve Felsefe alanlarında birçok eser bıraktı. 1969 yılında ebediyete intikal etti.

 

Yirminci yüzyılın bu iki önemli Süryani öğretmeni andığımız gibi, sizin de onlar için dualar, ayinler düzenlemenizi buyuruyoruz. Ayrıca yaşamlarını, zamanlarında yaşadıkları koşulları, bugün yaşadığımız koşullara benzerlikleri de göz önüne getirmeliyiz ve örnek yaşamlarını kendimize örnek ve rehber almalıyız. Dualarıyla, kiliselerimizi, ülkelerimizi ve özellikle acı çeken Orta Doğu’da Rab’bin inayeti ve barışı hakim olsun. Dahası, kaçırılmış sevgili iki metropolitimiz Halep Metropoliti Mor Grigorius Yuhanna İbrahim ve Mor Favlus Yazici, güvenli bir şekilde iadeleri için dua ediyoruz.

 

7: Sonuç:

 

Sevgili ruhani evlatlarımız:

Kutsal Kırk Günlük Oruç’un başlangıcında, müjdenin hizmetkarı ve öğretmeni olan kutsal ana kilisemizin çağrısına kulak verelim ve kilise öğretmenimiz Mor Efrem ile beraber dua edip söyleyelim: “Ey Tanrı, ilmi sevene ilim ver. Güzel öğreten öğretmeni egemenliğinde büyük yap.”

 

Rab Allah, oruç, dua, tövbe ve bağışlarınızı kabul etsin. Ölülerinize rahmet eylesin. Sağlık ve mutlulukla hep beraber Diriliş Bayramı’nın sevincine kavuştursun. Rabbin inayeti, Meryemana, Aziz Elçilerin önderi Mor Petrus, diğer azizlerin ve şehitlerin duaları sizinle beraber olsun. Amin, Abun dbaşmayo…   

     

 

1 Mart 2019

Patrikliğimizin V. yılında

Suriye, Şam’daki Patriklik Merkezimizde yazılmıştır.

                       

 

Diğer haberler >>>